Stil danışmanları açıkladı! Pandemi döneminde moda anlayışı nasıl etkilendi?
Koronavirüs salgını etkisini göstermeye devam ederken Türkiye’de görülen ilk vakanın ardından 1 yıl geçti. Bu süreçte evde geçirilen sürelerin uzamasıyla modaya karşı yaklaşımlar da değişti. Ev kıyafetleri önem kazandı, rahatlık ön plana çıktı. Peki moda anlayışında ne gibi değişiklikler oldu? Bu dönemden sonra bizi nasıl bir moda anlayışı bekliyor? Stil danışmanları, sabah.com.tr’ye özel, koronavirüs sürecindeki moda anlayışından bahsederek yeni trendler konusunda açıklamalarda bulundu.
Pandemi sürecinde evde kalma süreleri uzadı. Pijamalar ve ev kıyafetlerine olan ilgi arttı. Maskeler, vazgeçilmez parçamız oldu. Bu süreçte moda anlayışına karşı bakış açısı değişti. Stil danışmanları Dilara İpek Şatır ve Yağmur Sefa, koronavirüs sürecindeki moda anlayışını sabah.com.tr’ye özel olarak açıkladı.
DİLARA İPEK ŞATIR KİMDİR?
Uzun yıllardır Moda Editörlüğü ve Stil Danışmanlığı yapıyorum. Çok sayıda dergide çalıştım. Son olarak bir derginin Moda Editörlüğünü yaptım. Moda Okulu’nda eğitmenlik yapıyorum. Markaların yeni sezon koleksiyon çekimlerinde ‘Styling’ ve Stil Danışmanlığı yapıyorum. Aynı zamanda kurumsal şirketlere ve çalışanlarına da ‘Stil ve İmaj Danışmanlığı’ workshop eğitimleri veriyorum. Kişisel olarak da Stil ve Alışveriş Danışmanlığı yapıyorum.
Pandemi döneminde moda anlayışı nasıl değişti?
“HER ŞEY ONLİNE VE FİLTRESİZ”
Pandemiyle birlikte dijital dünyaya hızlıca adapte olmamızla birlikte, artık her şey online ve filtresiz. Ulaşılabilirlik eskisine göre çok daha kolay olduğu için büyük moda devi markalar ve tasarımcılar bu duruma kendilerince önlemler almaya başladı. Bottega Venetta sosyal medya hesaplarını kapatarak bu akımda yeni trend belki de ‘trendsiz’ kalmak diyerek marka değerini koruyarak doğru bir pazarlama stratejisi uyguluyor. Tasarımcıların 4 sezon yerine 2 sezon koleksiyon hazırlıyor oluşları en büyük değişimlerden biri. Her şeyin sosyal medyada hızlıca ulaşılabilir olmasının markaları ve tasarımcıları farklı yapılandırmaya götüreceğini düşünüyorum. Marka değerlerini korumak adına…
Pandeminin en yeni trendleri neler?
“RAHATLIK KADAR ŞIKLIĞIN DA HER ZAMAN ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Maske! Şüphesiz vazgeçilmez olmazsa olmaz aksesuarımız olmuş durumda. Bunun yanı sıra daha sport casual parçalar ve tasarımları görüyoruz. Şıklık yerini biraz konfora bıraktı. Konforlu giyinmek daha popüler hale geldi. Daha önce spor active wear koleksiyonu çıkarmayan markalar spor koleksiyonları hazırlamaya başladı. Rahatlık kadar şıklığın da her zaman önemli olduğunu düşünüyorum. Bunu koruyalım.
Online alışveriş kullanımında ciddi bir artış yaşandı. Peki alışveriş yaparken nelere dikkat etmeliyiz?
‘SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK’ HAYATIMIZA ADAPTE EDİP UYGULAMALIYIZ
Online alışveriş çok popüler ve popüler kalmaya bir süre daha devam edecek gibi gözüküyor. Ancak pandemiyle birlikte ihtiyacımız kadar satın almayı, gereksiz harcamalardan ve tüketimden uzak durmamız gerektiğini öğrenmiş olmalıyız diye umuyorum. ‘Sürdürülebilirlik’i hayatımıza adapte edip uygulamalıyız. Neyi neden aldığımızın ve tükettiğimizin bilincinde olursak eğer dünya daha kolay yaşanılabilir bir hal alacak.
Evde olduğumuz için moda konusuna olan ilgi azaldı mı?
“ARTIK İHTİYACIMIZ KADAR ALIŞVERİŞ YAPMALIYIZ”
Modaya ilgi azalmaz. Trendler, moda her zaman olur. İnsanlara ilham olmak için vardır. İlgi azalmaz ama bu süreçten dolayı bakış açısı değişiklik gösterebilir diye düşünüyorum. Artık ihtiyacımız kadar alışveriş yapmalıyız. Trendlerin dayattığı ‘must have’ algısından sıyrılarak.
İlerleyen zamanlarda da modaya uygun, farklı maskelerle karşılaşacak mıyız?
“UZUN BİR SÜRE DAHA HAYATIMIZIN BİR PARÇASI OLARAK KALMAYA DEVAM EDECEK”
Maskeler artık hayatımızı bir parçası haline geldi evet. Uzun bir süre daha hayatımızın bir parçası ve olmazsa olmazı olarak kalmaya devam edecek. Çok farklı maske tasarımları gördüm. Bu konuya ilgi de çok fazla var. Yakın zamanda farklı ve alışılmadık tasarımlarla karşılaşabilir kesinlikle. Çünkü bu devam eden bir süreç olacak.
Pandemi dönemini atlattıktan sonra bizi nasıl bir moda anlayışı bekliyor?
Sürdürebilirlik anlayışının ve fikrinin hüküm sürdüğü bir moda sektörü bekliyordur dilerim. Bu konuda tasarımcılar ve markalar üzerlerine düşen sorumluluğu alırlarsa eğer ileriki yıllarda daha yaşanılabilir bir dünya bizi bekliyor.
Yağmur Sefa kimdir?
Ben Yağmur Sefa
, 33 yaşındayım. 6 yıldır moda editörü olarak hem Türkiye’nin önde gelen dergileriyle, hem de yabancı dergiler ve markalarla çalışıyor, sanatçılar ve iş kadınlarına da stil danışmanlığı hizmeti veriyorum.
Koronavirüs moda anlayışını nasıl etkiledi?
“SEZON KAVRAMI ANLAMINI YİTİRDİ”
Tüm dünya olarak ileride çok konuşulacak bir dijital dönüşümü yaşıyoruz. Ev yaşantımızdan, iş ve sosyal hayatımıza kadar artık bambaşka rutinler içerisindeyiz. Bununla birlikte moda sektörü de bu değişime ayak uydurmak zorunda kaldı. Pandemi ile geçen 1 yıl içinde, dünyanın her yerine, her kesimine aynı anda ulaşan online defileleri, mağazacılığın yerini e-ticaretin aldığını, kalıplaşmış “sezon” kavramının anlamını yitirdiğini ve bilinçsiz tüketimin yerini ihtiyaç önceliklerinin aldığını gördük. Bu hızlı değişimin sonuçlarını ve gidebileceği yerleri yaşayarak göreceğiz.
Bu dönemde en yeni trendler ne oldu?
“TOPUKLU AYAKKABILAR DA POPÜLERLİĞİNİ YİTİRDİ”
- Yeni mottomuz: Pyjamas are the new jeans! İnsanların evde geçirdikleri sürede kendilerini iyi hissetmelerini, dışarıda da rahat ve sportif bir şıklık yakalamalarını sağlayan eşofman stilleri pandemi döneminin vazgeçilmezleri oldu.
- Topuklu ayakkabıların da popülerliğini yitirip, yerini spor ayakkabı ve terliklere bıraktığını görüyoruz.
- “Silikon Vadisi Şıklığı” olarak bilinen gömlek altı eşofman, elbise altı spor ayakkabı gibi kombinleri önümüzdeki zamanda da sıkça göreceğiz gibi duruyor.
- Modada hızlı bilinçlenmenin etkisiyle 2. el alışverişin de artması ciddi anlamda bir şeylerin değişmeye çalıştığının göstergesi.
Tüketici davranışları nasıl etkilendi?
“BÜYÜK ORANDA BİR KESİM DEKORASYON ALIŞVERİŞİNE YÖNELDİ”
Online alışverişte öne çıkan sektör moda ve tekstil gibi gözükse de, pandemi döneminde market ve dekorasyon alışverişini de online yapar olduk. Hal böyleyken onlineda kendimizi durdurmak zor oluyor. Birçok sektörün kapandığı ve büyük darbeler aldığı bu dönemde online alışveriş yaparken önceliğimiz ihtiyaçlar olmalı. Size önerim; bir liste oluşturmanız ve kararsız kaldığınız bir şeyi sonraya bırakmanız!
Maskelerin ise hayatımıza girmesiyle birlikte yüzümüzde sadece gözlerin açıkta olması, alışverişte göz makyajı ürünlerinin öne çıkmasına sebep oldu. Dudak ürünlerinin ise geri planda kaldığını görüyoruz.
Eğitimin ve işin online platforma kaymasıyla da “Zoom Kombini” kavramı ortaya çıktı. Kamerada iyi gözükmek için renkli
, güzel görüntü veren parçalar da revaçta.
Evde kaldığımız süreçte bulunduğumuz yeri daha da güzelleştirme ihtiyacından ise büyük oranda bir kesim dekorasyon alışverişine yöneldi. Abajurlar, ev bitkileri, tablolar gibi dekoratif ürünlere de ilginin arttığını gördük. Alışverişte tüketicilerin en çok aradığı özelliğin rahatlık ve çok yönlülük olduğunu görüyoruz. Özellikle moda sektöründe eskiden insanlar farklı, hiç görülmemiş şeyleri de sık sık tercih ederken, şimdi çoğu şeyle kombinlenebilen, uyumlu ve içinde rahat ve mutlu hissedecekleri parçaları tercih ediyorlar.
Pandemi döneminde moda unutuldu mu?
Modaya olan ilginin azaldığını düşünmüyorum, sadece bazı yer değişiklikleri oldu. Gece elbiselerinin yerini spor kıyafetler, topuklu ayakkabıların yerini terlikler, clutchların yerini ise içi yedek maskeler ve dezenfektanlarla dolu büyük çantalar aldı.
MODA VE MASKE
Tasarımcılar ve markalar pandeminin başından beri her geçen gün yeni modeller üretiyorlar. Renkli, desenli, taşlı maskelerden, şapkayla birleşik siperliklere, yeme kolaylığı sağlayan ağız bölgesi fermuarlı maskelere kadar farklı modeller gördük. Salgın tüm dünyadan silinene kadar da yeni modeller görmeye devam edeceğiz gibi gözüküyor.
Pandemi döneminden sonra moda nasıl şekillenecek?
Salgın sonrası moda sektörünün ve tüketicilerin daha bilinçli hareket edeceğini düşünüyorum. Hepimizin farkındalığının arttığı bu dönemde ihtiyacımız olandan çok tükettiğimizi gördük. Çevreye daha az zarar veren, sezona bağlı olmayan, daha uzun ömürlü ve zamansız parçaların önemi artacak. Bu süreçte sorumlu üretim ve tüketim bilincine varıp, yaşadıklarımızdan ders alabilirsek, daha güzel bir gelecek yaratabiliriz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ